بول
ما يؤكل لحمه
يصيب الثوب
52- Eti Yenen
Hayvanların idrarının Elbiseye Bulaşması
أخبرنا محمد
بن عبد الأعلى
قال حدثنا
يزيد يعني بن
زريع قال ثنا
سعيد قال
حدثنا قتادة
أن أنس بن
مالك حدثهم أن
ناسا أو رجالا
من عكل قدموا
على رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فتكلموا
بالإسلام
قالوا يا رسول
الله إنا أهل
ضرع ولم نكن
أهل ريف
واستوخموا المدينة
فأمر لهم رسول
الله صلى الله
عليه وسلم بذود
وراع وأمرهم
أن يخرجوا
فيها فيشربوا
لبنها
وأبوالها
فلما صحوا
وكانوا
بناحية الحرة
كفروا بعد
إسلامهم
وقتلوا راعي
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
واستاقوا
الذود فبلغ النبي
صلى الله عليه
وسلم فبعث
الطلب في
آثارهم فأتى
بهم فسمروا
أعينهم
وقطعوا
أيديهم وأرجلهم
ثم تركهم في
الحرة على
حالهم حتى
موتوا
[-: 290 :-] Enes b.
Malik anlatıyor: Ukl kabilesinden bazı insanlar Resulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'e gelerek islamiyet hakkında konuştular. Dediler ki:
"Ey Allah'ın
Resulü! Bizler çölde yaşamaya alışmış göçebe insanlarız, yerleşik hayata alışık
değiliz." Medine'nin havasından hoşlanmadıklarını ve sıkıldıklarını
söylediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), onlara
çobanıyla beraber bir sürü tahsis edilmesini emretti. Sonra da onlara develerle
beraber Medine dışına gitmelerini, develerin süt ve idrarlarından içmelerini
emretti. Bu kimseler sağlıklarına kavuşunca, Harre denilen taşlık bölgede
Müslümanlıktan çıkıp tekrar kafir oldular. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
çobanını öldürüp develeri sürüp götürdüler. Bu durum Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'e ulaşınca onların peşlerinden adamlar gönderdi. Bir süre
sonra yakalanıp Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in huzuruna
çıkarıldılar. Gözlerini oydular, ellerini ve ayaklarını kestiler. Daha sonra
Harre denilen yerde bu şekilde ölüme terk edildiler.
Diğer tahric: Buhari
4192, 5727; Müslim 1671; Ebu Davud 4368; 12668; İbn Hibban 1388
Hadis 348: 3482,3483,
7478 ve 7525'te gelecek.
أخبرنا محمد
بن وهب بن أبي
كريمة
الحراني قال حدثنا
محمد بن سلمة
قال حدثني أبو
عبد الرحيم قال
حدثني زيد بن
أبي أنيسة عن
طلحة بن مصرف
عن يحيى بن
سعيد عن أنس
بن مالك قال
قدم أعراب من
عرينة إلى نبي
الله صلى الله
عليه وسلم
فأسلموا
فاجتووا
المدينة حتى
اصفرت ألوانهم
وعظمت بطونهم
فبعث بهم نبي
الله صلى الله
عليه وسلم إلى
لقاح له
فأمرهم أن
يشربوا من ألبانها
وأبوالها حتى
صحوا فقتلوا
رعاتها واستاقوا
الإبل فبعث
نبي الله صلى
الله عليه وسلم
في طلبهم فأتي
بهم فقطع
أيديهم
وأرجلهم وسمر
أعينهم قال
عبد الملك
لأنس وهو
يحدثه هذا
الحديث بكفر
أو بذنب قال
بكفر
[-: 291 :-] Enes b.
Malik anlatıyor: Ureyne kabilesinden bazı kimseler Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'e gelip Müslüman oldular. Medine'nin havası onlara iyi gelmediği için
renkleri sarardı, karınıarı şişti. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
onları sağımlık develerin bulunduğu yere gönderdi ve onlara develerin
sütlerinden ve idrarlarından içmelerini emretti. Bu kimseler sıhhat
bulduklarında develerin çobanını öldürdüler ve develeri sürüp götürdüler.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, onları yakalamak üzere adamlar
gönderdi. Bir süre sonra yakalanıp getiriidiler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) onların gözlerini oydurdu, ellerini ve ayaklarını kestirdi.
Mu'minlerin emiri
Abdülmelik kendisine bu hadisi nakleden Enes'e: "Bu insanların bu şekilde
cezalandırılmaları küfre girmelerinden dolayı mı, yoksa günah işlemeleri
sebebiyle mi?" diye sordu. Enes de: "Kafir olmaları sebebiyle"
cevabını verdi.
قال أبو عبد
الرحمن لا
نعلم أحدا قال
عن يحيى بن
سعيد عن أنس
بن مالك في
هذا الحديث
غير طلحة بن
مصرف والصواب
عندنا والله
أعلم يحيى بن
سعيد عن سعيد
بن المسيب
مرسلا
Nesai dedi ki:
"Talha b. Musarrif'ten başka bu hadisi Yahya b. Said kanalıyla Enes b.
Milik'ten nakleden hiç kimse duymadım. Bize göre doğrusu -Allah en doğrusunu
bilir- hadisin Yahya b Said kanalıyla Said b. el-Müseyyeb'den mürsel olarak
rivayet edilmiş olmasıdır
Diğer tahric: İbn
Hibban 1386.
Hadis 3484'te gelecek.